
Öncelikle birçok bilim insanının reddiyesine ve infazlarına yol açan konunun tarihçesine gelin birlikte bakalım.
Firavunlar dönemindeki Mısır’da, Mezopotamya, Hindistan, Çin, Afrika ve Avrupa’da Dünya düz sanılırdı. Bunun ana sebebi insanların batıl inançları ve onları körleştiren, gerçeği yansıtmayan, sahteleştirilmiş ve aslından değiştirilmiş olan dini inanışlarıydı.
Öte yandan Melbourne Üniversitesi haritacısı Chandra Jayasuriya, bir zamanlar insanların Dünya’nın düz olduğuna inanmasının mantıklı olduğunu söylüyor. Gemiler ufka doğru yelken açar ve çoğu zaman geri dönmezdi ve geride kalan insanlar topluluklarının dışındaki bilgilere gerçekten erişemezlerdi.
“Görüşleri benmerkezci ve jeosantrikti. Varoluşlarının merkezi olan bir köyde yaşıyorlardı,” diyor. “Köyden ne kadar uzaklaşırlarsa, çevre o kadar düşmanca hale geliyordu.” Çünkü o zamanlar insanlar yeni deneyimler ve keşiflerden oldukça uzak durmuşlardır ve ezik bir hayat yaşadıklarından dolayı dış dünyaya kapalıdırlar. Onlara göre Dünya’nın daire şeklinde ama düz olduğu, su üzerinde yüzdüğü ve çevresindeki yüksek dağlar sayesinde deniz sularının dökülüp kaybolmazdı. Bu inancın uzantısı Babilliler’e dayanır. Çinliler ise Dünya’nın düz ve kare şeklinde olduğunu ortaya atmıştı.
Gelin onların savundukları bu “Düz Dünya” denen şeye gerekli açıklamamızı yapalım.
Diğer gezegenler gibi Dünya da bir küredir. Kendi ekseni etrafında yavaş ama sürekli olarak döner ve bu dönüşünü yaklaşık 24 saat süren bir döngüyle her defasında tamamlar. Dünya dönerken, Dünya’nın bir kısmı Güneş’e bakar kalan diğer kısmı da uzayın karanlıkta kalan kısmına bakar. Bu yüzden dünyanın bazı bölgelerinde gündüz ve diğer bölgesinde ise gece farklı zamanlarda yaşanır.
Bilim insanlarının Dünya’nın düz değil yuvarlak olduğunu bilmelerinin birçok nedeni var. Bu nedenlerin çoğunu kendimiz de basit yöntemlerle test edebiliriz.
- Dünya düz olsaydı, yol üzerinde hiçbir bina olmadığını varsayarak dışarı bakıp çok uzakları görebilirdik. Yüzlerce km uzaktaki başka bir şehri görebilirdik. Ya da denize açılan bir gemiyi. Tekne ne kadar uzağa giderse gitsin yine de görüş alanımızda kalırdı.
Ancak, yerde dururken dışarı bakarsak, o kadar uzağı göremeyiz. Uzaklara bakıp kilometrelerce uzaktaki bir kasabayı göremeyiz. Ve bir gemi uzaklaştıkça görüş alanımızdan yavaşça kaybolmaya başlar. Bunun nedeni Dünya’nın yuvarlak olmasıdır. Uzaktaki şeyler görünmez çünkü manzaramızda dünyamızın yapısından gelen bir eğri vardır.
Bunu test etmenin en basit yolu gün batımını izlemektir. Gün batımını görebileceğimiz bir yer bulalım ve ayrıca yakınlarda güvenli bir şekilde daha yükseğe çıkabileceğimiz bir yer, örneğin bir ağaç veya bina bulalım. Ya da uzanmaya başlayıp ve sonra ayağa kalkalım. Biz yerdeyken, güneş sonunda ufkun ötesine kaybolacaktır. Bu olduğunda, hemen daha yüksek bir yere gidin. Oradan, güneşi kısa bir süreliğine tekrar görebileceğiz.
Kalitenin 1 numaralı adresi.